Pazartesi - Cumartesi 08:00 - 19:00

Kişinin gerçeklikle iletişiminin kopmasına sebep olan bir bipolar bozukluk, kişinin gerçek ile hayal arasındaki bağlantıyı kaybetmesine neden olur ve bu yüzden gerçek olmayan şeyler görebilir ya da bunlara inanabilir. Başka insanların duymadığı sesleri duyduğunu ifade eden bu kişiler, sık şekilde takip ya da tehdit ediliyormuş hissine kapılabilir.

psikoz-ve-bipolar-bozukluk.jpg

Manik-depresif psikoz olarak da bilinen bir bozukluk olan bipolar, kişinin hayat kalitesinde son derece ciddi sorunlara yol açabilen ve kişiler arası iletişim konusunda büyük zorluklar sebep olan son derece ciddi bir ruh sağlığı hastalığıdır. Psikiyatrik hastalıklar kişide uzun vade devam ettiğinde fiziksel ve zihinsel açıdan işlev kaybına sebep olur. Bu nedenle bipolar bozukluk tüm dünyada işlev kaybına neden olan hastalıklar arasında altında sırada yer alır. Oldukça ciddi seyreden ve yetişkin nüfusuna %6 görülme olasılığı olan bu bozukluğun doğru koşullarda tanımlanması ve etkin tedavi sürecinin hastalığa bağlı işlev kaybı olmadan önce başlanması son derece önemlidir.

Bipolar bozukluk tablosu özellikle minör depresif bozuklukla çok sık bir şekilde karşılanır ve bu sorun hastalığın tanı almasını geciktirerek hastalığın kontrol altına almasını zorlaştırır. Bu yüzden hastalığın doğru şekilde tanımlanabilmesi için bipolar bozukluk nedir, nasıl tedavi edilir gibi soruların yanı sıra, bipolar bozuklukta ayırt edici tanılar nelerdir ve minör depresyon ile arasında ne gibi farklar vardır gibi önemli soruların mutlaka cevaplandırılması gerekir.

Bipolar bozukluk, iki farklı hastalık dönemi ile karakterize ilerleyen, iki ulu bir ruhsal bozukluk çeşididir. Bu hastalığın eski adı ise manik-depresif olarak bilinir. Bu kişilerin duygu durumu taşkınlık ya da coşkunluk olarak isimlendirilen manik dönem ile çökkünlük dönemi olarak bilinen depresif dönem arasında iki uç değişiklik gözlemlenir. Kişi bu dönemler arasında aralıklı şekilde yatışıp sonrasında ise tekrar alevlenebilir. Ancak hastalığa ait olan dönemlerin birbirini takip etmesi tanı adına çok önemli kabul edilen kriterlerden biridir. Belli süre boyunca manik duygu durumunda olan bir hasta, sonrasında hastalığın yatışması ile beraber aylarca hiçbir belirti göstermeyerek normal ruh haline dönebilir.

Psikoz ise gençlik ve genç yetişkinlik dönemi arasında ortaya çıkan, kişilerin gerçek işe hayal arasında herhangi bir bağlantı kuramamasına neden olan ve beynin bilgileri işleme sürecini doğrudan etkileyen psikotik bir bozukluk olarak karşınıza çıkar. Psikoz vakaları, gerçek olmayan her şeye inanabilirler. Kişiliklerinde birçok değişim yaşanırken, davranış ve düşünme biçiminde değişiklikler oluştuğu görülür. Buna bağlı olarak psikoz belirtileri şu şekilde sıralanabilir:

  • Sosyal yaşam koşullarında zorluk çekme,
  • Olmayan şeyler görüp olduğunu sanmak,
  • Sağlıklı düşünmekte zorlanmak,
  • Kişisel bakıma özen göstermemek,
  • Bir işe odaklanma konusunda sorun yaşamak,
  • Sürekli olarak olumsuz şeyler düşünmek,
  • Toplum içerisinde zaman geçirmek istememek ve her zaman yalnız kalma isteğinde olmak,
  • Bazı durumlarda duygusuz davranmak.

Psikoz Neden Olur?

Psikoz, beyin yapısında yaşanan değişimler ve zihinsel bozukluklar sonucunda ortaya çıkar. Bu duruma sebep olan faktörler arasında şizofreni, depresyon, genetik, bipolar bozukluk, travmalar, stres, yaralanmalar ve alkol uyuşturucu kullanımı söz konusudur. Ayrıca psikoza neden olan temel etkenler şu şekilde sıralanır:

  • Genetik,
  • Depresyon,
  • Bipolar bozukluk,
  • Beyin yapısında yaşanan değişimler ve zihinsel bozukluklar,
  • Stres,
  • Travmalar,
  • Yaralanmalar,
  • Uyuşturucu- alkol kullanımı,
  • Tiroid hastalıkları,
  • Alzheimer ve demans hastalığı,
  • Lupus hastalığı, MS hastalığı,
  • Lyme hastalığı,
  • HIV.

psikoz-ve-bipolar-bozukluk-2.jpg

Psikoz genel olarak 3 temel belirti ile kendini gösterir. Bunlar davranış, halüsinasyon, sanrı gibi değişimlerle dikkat çeker. Kişi var olmayan nesneler ve insanlar görürken aslında hiç olmayan sesler duyduğunu düşünür. Bu durum kişinin genel davranış şekillerine de çok büyük ölçüde yansır. Diğer insanlara karşı mantıksız düşünce, şüpheci yaklaşımlar ya da söylemler ve anormal hareketler de psikoz belirtiler olarak değerlendirilir. Psikoz kendini şu belirtilerle gösterir:

  • Gerçek dışı inançlar,
  • Diğer insanlara karşı şüpheci yaklaşım şekiller,
  • Davranış değişimleri,
  • İş performansında düşüş,
  • Mantık dışı söylem ve düşünceler,
  • Halüsinasyonlar görmek,
  • Daha fazla yalnız kalma isteği,
  • Konsantrasyon bozukluğu,
  • Kişisel hijyene özen gösterilmemesi.

Psikoz kendi içerisinde farklı çeşitlere ayrılır. Bunlar şu şekilde sıralanabilir:

Atipik psikoz: Atipik psikoz, birden fazla psikoz çeşidinin belirtilerini taşıyan ve sınıflandırmakta zorluk çeken bir kişilik bozukluğu olarak bilinir. Genetik olarak yatkın olan ve çevresel faktörlerin etkilediği kişilerde bu durumun ortaya çıkma ihtimali çok daha yüksektir. İlaçla tedavi edilebilir olan bu hastalığın yeniden nüksetme olasılığı ise çok yüksektir. Atipik psikoz hastalığının büyük bir çoğunluğunda normal olmayan mistik düşünceler gözlemlenir. Atipik psikoz hastaları genelde dış dünyayı bir tehdit unsuru olarak kabul eder ve sürekli olarak takip edildiğini, arandığını düşünerek zaman içerisinde evden çıkamayacak hale gelir,

Organik olmayan psikoz: Organik olmayan psikoz hastaları ise dünya ile arasında bir bağ kurmakta zorlanırlar. Genel olarak çevresel etkilerle ortaya çıkan organik olmayan psikoz, çoğunlukla uyuşturucu gibi zararlı maddelerin kullanılmasına neden olur. Hasta olmayan farklı sesleri duyduğunu zanneder ve halüsinasyonlar görür. Bu kişiler bazı durumlarda kendilerinde özel güçlerin varlığına bile inanabilir,

Akut psikoz: Akut psikoz, aniden başlayan ve tek bir sefere mahsus olan bir psikoz çeşididir. Akut psikoz, bir ölümün sonrasında yaşanan yas, evlilik, kaza geçirme, işsizlik, doğum, sosyal çevreden izole olma gibi sebeplerden meydana gelir. algı ve düşünce değişimlerine, motivasyon düşüklüğü ve asosyalliğe sebep olur,

Şizofreni: Psikozun alt tiplerinden biri olarak karşınıza çıkan şizofreni; kişinin düşünce, duygu ve hareketlerini ifade etme şeklini, gerçeği algılamasını çarpıdan ve kişinin çevresiyle ilişkisini bozan ciddi bir beyinsel sorundur. Şizofreni teşhisinin konulması için semptomlar en az 6 ay boyunca sürekli olarak devam etmelidir. Şizofreni hastaları halüsinasyonlar, delüzyonlar, davranış ya da konuşmalarda bozukluk, duygu ya da duyguları ifade etmede eksiklik, duruma uygun olmayan duygulanım ve dengesizlik gibi belirtiler ortaya çıkar. Şizofreni, genel olarak genetik sebeplerden kaynaklı beyinde belli kimyasallardaki bazı dengesizlikler anormal beyin yapısı ve fonksiyonu ya da çevresel etkilerle kendini gösterebilir,

Sanrısal bozukluk: Psikozun alt tiplerinden biri olan ve genellikle kişinin paranoyak olmasına neden olan sanrısal bozukluk nadir şekilde görülen bir hastalık türüdür. Sanrısal bozuklukta, kişinin genel olarak daha iyi organize olmuş tek bir sanrı vardır ve bu sanrının çevresinde gerçeklik olgusuna uyum sağlamayan bir dizi düşünce olur. Kişi, kendi yaşadığı hezeyanlar doğrultusunda kanıtlar toplamaya çalışır ve her veriyi bu şekilde yorumlar,

Kısa psikotik bozukluk: Kısa psikotik bozukluk 1 ay süreyi geçmeyen ancak 1 günden de az olmayan sanrı, dezorganize konuşma ve davranış, varsanı gibi psikotik bir durumdur,

Şizofreniform bozukluk: Şizofreniform bozukluk semptomları, şizofreninin semptomları ile birbirine çok benzerdir. Bu durum en az 1 ay en fazla ise 6 ay sürer. Bu bozukluk tedavi edildikten sonra kişinin önceki işlevsellik seviyesi geri döner,

Şizoaffektif bozukluk: Şizoaffektif bozukluk duygudurum ve psikotik bozuklukların öğelerinin ikisini de barındırır. Psikotik belirtiler gerçeklik bağının kopması anlamına gelirken, delüzyonlar ve halüsinasyonlar içerir. Duygu durum bozukluğu belirtilerinde ise çok düşük ya da çok yüksek ruh hali, uyku bozuklukları, iştah ve enerji değişimleri, konsantrasyon bozukluğu söz konusudur,

Psikoaktif madde/ilaç kullanımın sebep olduğu psikotik bozukluk: İlaç ya da madde kullanımının direkt olarak fizyolojik etkilerine bağlı olarak dikkat çeken halüsinasyon ve delüzyonların ortaya çıkmasıdır,

Tıbbi durumlara bağlı psikotik bozukluk: Psikotik semptomların altında yatan tıbbi bazı durumlardan kaynaklanan bozukluk olarak karşınıza çıkar.

psikoz-ve-bipolar-bozukluk-1.jpg

Psikoz Tedavisi Nasıl Olur?

Psikoz hastalıklarında uygulanacak ilaç tedavi ve kombinasyonlarının desteği sonucunda kişide iyileşme görülebilir. Psikoz hastaları aşırı derece stresli, endişeli ve tedirgin olduğu için tıbbi personel ya da doktor hastayı rahatlatmak ve sakinleştirmek için hızlı etkiye sahip olan bir enjeksiyon uygulaması yapılabilir. Psikoz hastalığının tedavi sürecinde antipsikotik ismi verilen ve psikopatolojik hastalıkların tedavisi için kullanılan bir ilaç grubu uygulanır. Bahsi geçen bu ilaçlar delüzyonların ve halüsinasyonların azalmasına etki gösterirken, hastanın çok daha bilinçli ve net şekilde düşünmeye başlamasına sebep olur. Hastalığın belirtilerini kontrol altına almak amacıyla uygulanan antipsikotik ilaçların uzun süreli kullanılması mümkün değildir. Ancak şizofreni hastalarının bir ömür boyunca ilaç tedavisi altında olması gerekebilir.

Psikotik atakları sık şekilde yaşayan hastalarda ise bilişsel davranışçı terapi tedavi sürecini hayata geçirmek doğrudan etkilidir. Bu anlamda Teta Clinic üst düzey kalite standartlarında özel eğitim terapilerini büyük bir özveri ile hayata geçiren son derece profesyonel bir kurumdur. Uzun yıllardan bu yana özel eğitim alanında verdiği nitelikli hizmetlerle fark yaratan Teta Clinic kalitesini deneyimlemek ve çok daha sağlıklı bir yaşama güven ortamında adım atmak için web sitemizde yer alan iletişim numaralarını kullanarak hemen alanında uzman kadromuzla irtibat kurabilirsiniz.

İletişim Formu
Tüm Hizmetlerimizle ilgili Detaylı Bilgi İçin Bizimle İletişime Geçin...
Teta Klinik