Her insanın hayatında olumlu ya da olumsuz deneyimler mutlaka yaşanır. Bu deneyimler hayatı pozitif olarak şekillendirebileceği gibi, mutsuz olmanızı sağlayacak düşünce ve davranışlara yansıyabilir. Aksi takdirde istenmeyen ruh sağlığı sorunlarıyla karşı karşıya kalmak kaçınılmaz olabilir. Bu noktada bazı ruh bilimcinin, özellikle genetik yatkınlığın da çok önemli bir etken olduğu unutulmamalıdır.
İnsanların duygu ve davranış durumlarını en yakından takip eden ve üzerine sürekli olarak çalışmalar yapan bilim dalına psikoloji yani ruh bilimi ismi verilir. Psikolog ve psikiyatri psikolojisinin iki iş kolu olarak ön plana çıksa bile, her iki mesleğinde kendine dair belli başlı ihtiyaçları ve yetkileri bulunur. Bu noktada en belirgin psikolog ve psikiyatri farkı; psikiyatristlerin doktor kategorisinde ele alınması anlamına gelir. Bu noktada en belirgin psikolog ve psikiyatri farkı; psikiyatristlerin doktor kategorisinin ele alınması anlamına gelir.
Psikologlar, psikoterapi yöntemleri ve bilişsel davranışçı terapileri ile hastaların tedavi sürecine katkı sağlar. Psikiyatristler ise net bir tanı ile hastaya ilaç tedavisi uygulayabilir iken, ayrıca tedavinin sinirsel kısmını kontrol altına alan kişidir. Bu nedenle çok önemli bir konu olduğunu ifade etmek mümkündür.
İnsanların duygu ve düşünceleri doğrultusunda gelişen duygularla davranışları farklı disiplinlerle incelemeye alan, bu incelemeler sonucunda tanı koyarak ilaçsız bir şekilde psikoterapi ile tedavi uygulayan kişilere psikolog ismi verilir. Klinik psikolog olan herhangi bir uzmanın amacı genel olarak bireylerin hayatını olumsuz etkileyen olumsuz düşünce şeklini keşfetmesini ve bu noktada kişinin duygularıyla davranışlarını daha kontrollü olarak yaşamasına fırsat tanır.
Bu psikiyatristler tarafından yönlendiren hastalara bakabildikleri gibi ayrılık, yas, boşanma sonrası yaşanan bunalım, ergenlik sorunları, yaşlılık kayıpları gibi çeşitli dönemleri zorlanma ve bunalımlar için tedavi uygulayabilirler. Günümüzde psikolog olabilmek için üniversitelerin Psikoloji bölümlerinde 4 sene okul okumuş olmak gerekir.
Mezuniyet sonrasında yüksek lisans alındığında, artık uzman psikolog olma imkanı ortaya çıkar. Bu yüksek lisans klinik, adli gibi çeşitli bölümler üzerine yaparak alan psikoloğu unvanları edinmek amacıyla mümkün olabilir. Ruh sağlığı ile alakalı her türlü tedavi için psikolog desteği almak gerekir.
Bireylerde görülen ve uyumsuz davranış şekillerine neden olan ruh ve sinir hastalıklarının yansımalarının önüne geçmek için tanı ve tedavi uygulayan uzman doktora ise psikiyatrist ismi verilir. Psikiyatrist, ilaç tedavisi uygulama hakkına sahip olmakla beraber diğer yandan ruh ve sinir hastalığının mümkün olduğunca kontrol altına alınmasına yardımcı olur.
Üniversitelerin 6 yıllık Tıp bölümünü başarı ile tamamladıktan sonra, TUS’a giriş yaparak psikiyatrist olma yolunda ilerlenir. Bu meslek için 6 yıllık lisans eğitimi sonrasında TUS’ta yüksek puan alma şartı vardır. Daha sonrasında ise asistanlık hizmeti veren bir hastanede 4 senelik psikiyatrist uzmanlık eğitimini başarıyla tamamlamak gerekir.
Uzun ve zor geçen bir eğitim süreci sonrasında psikiyatri doktoru olarak meslek hayatına giriş yapma hakkına sahip olabilirler. Psikiyatristler; hastalarda görülen psikolojik sorunların kimyasal yansımaları ve net olarak tanıları üzerinde çalışmalar sergilenir. Bu noktada hastaların hareketleri, hormonları ve sinirsel organlarını detaylı olarak inceleyerek hastalığa net bir teşhis koyan kişilerdir.
Bu net teşhisin yanında semptom ve hastalıklarla ilgili ilaç tedavisini psikiyatrist belirler. Psikoloji ilaçlar, psikiyatrist gözetiminde ve kesin teşhis sonrasında kullanılabilir. Sinirsel hastalık durumlar, psikiyatristler tarafından tedavi edilebilir.
Sağlık alanında görev alan ve birbirinden çeşitli iki meslek grubu olan psikologlar ve psikiyatristler arasında benzer disiplinlere dayanarak çalıştığı için birbiriyle sıklıkla karıştırılabilir. Bu iki meslek grubu arasında belli başlı farklar vardır. Bu farklar şu şekilde sıralanabilir:
Eğer bir psikolojik desteğe ihtiyacınız olduğunu düşündüğünüz bir durumda psikolog ve psikiyatrist arasında karar vermek zorlayıcı olabilir. Eğer ruh sağlığınız ile alakalı bir sorununuz olduğunu düşünüyorsanız, alanında uzman bir psikologdan, sinirsel bir hastalığınız varsa psikiyatristten yardım alabilirsiniz. Bu ayrımdan emin olamadığında ise birçok klinikte psikolog ve psikiyatrist birlikte çalışır.
Psikolog sorunları olan herkesin aklına ilk olarak psikiyatriste mi psikoloğa mı gitmeliyim sorusu gelir. Yaşanabilir ve daha mutlu bir hayata kavuşmak amacıyla uzman yardımı almak isteyen kişiler için bu soru çoğu zaman kafa karıştırıcı olabilir.
Ruh sağlığı ile ilgili sorunlarda psikoloğa, sinirsel sorunlarda ise psikiyatriste gitmekte fayda vardır. Bir rahatsızlığın ruhsal mı sinirsel mi olduğunu anlamanın bazı yolları vardır. Bunu anlayabilmenin ilk olarak hastanın hareketlerini gözlemlemek gerekir. Eğer hastada künt duygulanım, obsesif düşünce, tepkisizlik, obsesif düşünce ve davranışlar, titreme, yersiz çarpıntı, çene sıkma gibi semptomlar izlenmesi durumunda ilk olarak psikiyatri bölümünden randevu almak gerekir. Bu gibi semptomlar, beyin içerisinde bulunan bir işlev bozukluğuna, hormon eksikliğine işaret edebildiği gibi net teşhis konulması çok daha doğru olur.
Hastaların yaşamdan keyif almaması, bunalmış, mutsuz ve kaygılı hissetmesi yaşanan bir travma sonrası hayatın içerisindeki olağan akışı sürdürmek konusunda güçlük çekmek gibi durumlarda psikolog randevusu alınabilir. Yaşam kalitesini etkilemeyen ancak kişinin huzurunu bozan duygu ve düşüncelerde psikoterapi ile tedaviden sonuç alınması mümkün olur.
Her iki meslek grubu içerisinde psikolojinin farklı noktalarına eğildiği için biri diğerinden daha önemli denmesi mümkün değildir. Psikologlar, psikoterapi ya da danışmanlık süreçlerini çok uzun bir süre boyunca yürütme hakkına sahiptir. Bu süreçler bazen aylar haftalar ve yıllar boyu sürebilir. Psikiyatristler ise hastaların tıbbi ihtiyaçlarına bağlı olarak ilaç tedavi sağlayabilirler. Bu tedaviler ise daha kısa vadeli olabilir. Ancak bazen hastalarda çok uzun vadeli takip ihtiyacı ortaya çıkabilir.
Özetle psikologlar daha çok psikoterapi ve danışmanlık ile ilgilenirler. Psikiyatristler ise hem psikoterapiyi hem de ilaç tedavilerini yönetme yetkisine sahiptir. Hangi profesyonelin ihtiyaçlarına uygun olabileceğini tespit etmek için ilk olarak sorunlarınızı ve tedavi tercihlerini değerlendirmek çok önemlidir. Genel olarak psikologlar ve psikiyatristler birlikte çalışarak hastaların daha iyi şekilde tedavi almasını sağlayabilirler.
Mutlu ve sağlıklı bir yaşam için ruh sağlığı çok önemli bir yere sahiptir. Bireyler zaman içerisinde ruhsal açıdan ruhsal açıdan bir uzmandan yardım alma ihtiyacı ortaya çıkabilir. Bu noktada kendilerini yetemedikleri noktada bir profesyonelden yardım alabilirler. Ruh sağlığı ile alakalı bir problem için psikoloğa, sinirsel hastalıklar için ise psikiyatriye gidebilir. Ancak sorundan emin olunamıyorsa, sorun çözüme ulaştırılamaz. Çünkü iki uzman meslek grubu da alanları ile alakalı donanımlara sahip oldukları için, hastaları doğru şekilde yönlendirme yetkisine sahiptir. Ancak toplum içerisinde birçok kişi psikiyatr ve psikolog mesleklerini birbiriyle karıştırılabilir. Bahsi geçen iş kolları bazen bir arada çalışsa bile, birbirinden farklı uzmanlıklara sahiptirler.
Bu noktada tercih edilen kurumun kalitesi de hasta sağlığı açısından son derece önemlidir. Teta Klinik, söz konusu psikolog ve psikoterapi hizmeti olduğunda üst düzey kalite standartlarında çalışma sistemi ile sağlıklı bir yaşama atılan en önemli adım olarak karşınıza çıkar. Uzun yıllardan süregelen çalışma tecrübesi ile kurumumuz için öncelikli olan sağlıklı ve huzurlu bir psikolojiye sahip olmasını sağlamaktır. Bu noktada huzur, güven ve tecrübenin ışığında beklentileri karşılayan çalışma sistemini en iyi psikologlar ve en iyi psikiyatristler eşliğinde deneyimlemek için Kayseri Teta Klinik web sitesini ziyaret edebilir ve alanında uzman kadromuzla irtibata geçebilirsiniz.
