Gelişimin çok önemli bir dönüm noktası olarak nitelendirilen adölesan dönemi, bir diğer deyişle ergenlik dönemi anlamına gelir. Bu dönem aslında çocukluktan yetişkin olmaya bir geçiş sürecidir ve zihinsel, bedensel ve duygusal olarak aynı anda birçok değişikliğin yaşadığı bir zamandır. Adölesan dönemi genel olarak 11-19 yaş arasında başlar ve ergenlik boyunca birçok farklı bilgi ve deneyimin kapılarını aralamaya yardımcı olur. Bu dönem içerisinde gençler kimliklerini keşfetme, bağımsızlığını kazanma ve sorumluluk alma sürecini daha net şekilde deneyimleme fırsatı bulur. Diğer yandan sosyal, akademik ve duygusal becerilerini geliştirme fırsatına sahip olurlar. Adölesan dönemi, gençlerin gelecek zamanlarda yetişkin rolünü üstlenirken hazır olmasında çok kritik bir aşamadır.
Yani adölesan dönemi çocukluk ve yetişkinlik arasında önemli bir köprü görevi görür. Bu dönemde çocuk hızlı bir şekilde büyümeye ve olgunlaşmaya başlar. Fiziksel olarak vücutlarında çok belirgin değişiklikler yaşarken; ergenlik hormonları ile vücutları hızla gelişir, cinsel organlar büyür ve ikincil cinsiyet özellikleri ortaya çıkmaya başlar.
Adölesan dönemi; birçok farklı psikolojik ve fiziksel değişimle karakterizedir. Fiziksel olarak bakıldığında kilo ve boy artışı ön plana çıkarken, sesleri de derinleşir. Vücut yağ artışı sivilcelere neden olur ve vücut kıllarının çoğalması gibi değişiklikler gözlemlenir.
Psikolojik olarak ise ergenlerde duygusal olarak dalgalanmalar çok fazla görülür. Ayrıca içsel çatışmalar, kimlik ve özgüven arayışı gibi konular daha net kendini gösterir. Ergenlerde bağımsız olma isteği daha fazla artar. Özellikle arkadaşlık ilişkileri daha önemli hale gelir ve sosyal çevreleri genişler.
Adölesan dönemi belirtileri; gençlerin bu süreçte fiziksel ve psikolojik olarak yaşadığı değişikliklerin fark edilmesini sağlar. Bu bağlamda fiziksel olarak adölesan belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
Cinsel organ gelişimi: Kızlarda meme gelişimi başlarken, erkeklerde ise bu süreçte cinsel organlarında büyüme görülür,
Boy ve kilo artışı: Ergenlik döneminde gençler hızla boy atar ve kilo alımları artar,
Vücut şeklinde değişiklik: Gençlerin vücut yağı ve kas dağılımında değişiklikler yaşanır,
Ses değişimi: Ergenlerde ses kalınlaşması yaşanırken, kızlarda ise ses tonunda bazı değişiklikler yaşanabilir,
Cilt sorunları: Hormonal olarak yaşanan değişikliklerden kaynaklı ciltte yoğun şekilde yağlanma, akne sorunları sıklıkla görülür,
Vücut kıllarının artması: Gençlerde bacak ve genital başta olmak üzere koltuk altı gibi bölgelerde kıllanma artar.
Psikolojik belirtiler ise şu şekilde sıralanabilir:
İçsel çatışmalar: Değerlerin sorgulanması, kimlik arayışı, bağımsızlık gibi içsel çatışmalar çok fazla yaşanır,
Duygusal dalgalanmalar: Ergenlerde sık ve hızlı şekilde yaşanan duygusal değişimler yaşanabilir. Mutluluk, öfke, hüzün gibi duygular arasında geçişler yoğun yaşanır,
Özgüven sorunları: Ergenlerde özgüven dalgalanması çok yaygındır. Akademik başarı, beden görüntüsü, sosyal ilişkiler gibi konularda bazı özgüven sorunları yaşayabilirler,
Sosyal değişimler: Ergenlerde sosyal çevre ve arkadaşlık ilişkileri bu süreçte daha fazla önem kazanır. Ayrıca grup kimliği oluşturma, arkadaşlık ilişkilerinde derinleşme ya da aidiyet hissi arayışına sahip olduğu görülür,
Kimlik arayışı: Ergenler için bu süreçte kendilerini tanımlama ve kişisel değerlerini belirleme süreci yoğun yaşanır.
Adölesan dönemi, her birey için farklı hızda ve şekillerde kendini gösterebilir. Bu noktada bazı gençlerde bahsi geçen belirtiler daha belirgin olabilirken, diğerlerinde ise daha hafif seyretmesi son derece normaldir. Bu dönemde gençlerin aile üyeleri ve yakın çevresi destekleyici ve anlayışlı bir tutum sergilemelidir.
Adölesan dönemi, kişinin beyin gelişiminin hızlı şekilde devam ettiği o evreyi ifade eder. Bu açıdan bakıldığında beynin duygularına şekil veren, karar vermesini sağlayan ve davranışlarından sorumlu olan frontal lob gelişim aşamasını devam ettirir. Yetişkin bireylere göre ergenlerin olaylara karşı daha farklı tepkiler vermesinin kaynağında aslında bu durum vardır. Bu süreç bir geçiş süreci olarak görülmeli ve ergenlere uyum sağlamak için davranış biçimlerini geliştirmek gerekir.
Bu aşamada ön plana çıkan duygusal belirtiler ise şu şekilde sıralanabilir:
Adölesan döneminde çocuklar bu bahsedilen belirtileri az ya da çok yaşarlar. Çok önemli bir geçiş aşaması olarak nitelendirilen ergenlik döneminde çocukta ortaya çıkabilecek bu değişimleri dikkate alarak, ailelerin çocuklarıyla daha hassas iletişim kurması gerekir.
Anne ve babaların bu dönemde ergen çocuklarında oluşabilecek değişimler hakkında doğru bilgi sahibi olması çok önemlidir. İlk olarak anne ve babanın çocuğunun kimlik ve benlik oluşturma döneminde olduğunu bilmesi gerekir. Bu süreç içerisinde daha önce gösterdiği uyumlu davranış şekillerinin tam tersi zıt bir tutum geliştirebileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Bu noktada ebeveyn ve çocuğu arasında iletişim dişi çerçevesi içerisinde çok özeldir. Söz konusu tutum ve davranışlar şu şekilde şekillenebilir:
Adölesan dönemi her birey için çok farklı seyredebilir. Bu yüzden her ergen bu süreci farklı şekilde deneyimleyebilir. Ergenlik döneminde aile desteği, sağlıklı iletişim ve sağlık uzmanlarının yönlendirmeleri de çok önemlidir. Gençler, bu aşamada bedensel ve duygusal değişimlerle başa çıkmak için destek ve anlayışa çok fazla ihtiyaç duyarlar. Adölesan dönemi, gençlerin kimliğini keşfettiği ve gelecek hedeflerini belirledikleri çok önemli bir süreçtir.
Adölesan döneminde, ergen bireyler sağlıklı yaşam sınırlarını zorlayıcı hareketler sergileyebilir. Aileler bu geçiş sürecinde çocuğu ile bağını koparmadan iletişim kurmaya çalışmalıdır. Bu yüzden kısıtlayıcı ifadeler kullanmak yerine, sınırlayıcı ifadeler kullanmak çok daha doğru olacaktır. Ayrıca dış etkenlerden kaynaklanabilecek olumsuzluklara karşı çocuğu korumak için ebeveynin gözlemci olması çok önemlidir.
Adölesan döneminde gençlerde kendilerine özgü bir kimlik oluşturma ve kendi değerlerini keşfetme fırsatı verilmesi çok önemlidir. Bu noktada eğitimciler ve aile, gençlerin duygusal ihtiyaçlarını anlamaya çalışarak her zaman destekleyici bir ortam oluşturulmalıdır. Adölesan dönemi, gençlerin sosyal ilişkilerini daha fazla güçlendirdiği ve sorumluluk bilincinin geliştiği bir dönemdir. Düzenli olarak egzersiz, sağlıklı beslenme, iyi uyku alışkanlıklarının edinilmesi; gençlerin fiziksel ve zihinsel olarak sağlığını destekler. Ayrıca gençlerin kariyer ve eğitim hedeflerini belirleme konusunda yardımcı olmak, onların geleceğe daha umutlu şekilde çıkmasına yardımcı olur.
Ek olarak ergenin adölesan döneminde risk içerikli maddeler karşı koruma altına alınması, dengeli beslenmesini sağlamak, şiddete eğilimi artıracak içeriklerden uzak tutmak ve spora teşvik etmek anne babanın görevleri arasında yer alır.
Adölesan dönemi, bazı hastalıkların ortaya çıkma ihtimalini artırabilir. Örnek vermek gerekirse; ergenlik döneminde hormonal değişikliklerden kaynaklı ortaya çıkan akne (sivilce) sorunları çok fazla görülür. Aynı zamanda ergenlerde yeme bozuklukları, obezite, anksiyete bozukluğu, depresyon gibi fiziksel ve psikolojik sağlık sorunları da görülebilir. Ayrıca adölesan dönemi bazı cinsel yolla bulaşan hastalıkların oluşma riskini artırır.
Ayrıca boy kısalığı, saç dökülmesi, zekâ geriliği, aşırı kıllanma, yüz hatlarında orantısız görünüm, obezite, yağ ve kas dengesinde bozukluk ve kısırlık gibi hastalıklar adölesan döneminde olası hastalıklar olarak sıralanabilir. Diğer yandan bu dönemde intihara eğilim, kusma hastalığı, yeme bozukluğu, karşıt gelme ve davranış bozuklukları, obsesif kompulsif bozukluk, bağımlılıklara yatkınlık ve şiddete eğilim gibi durumlarda yer alabilir.
Adölesan dönemi, genel olarak yaşanılan psikolojik ve fiziksel değişimlerle fark edilir. Bu dönem içerisinde alanında uzman bir doktora başvurulduğunda, genç bireyin sağlık geçmişi ve gösterdiği belirtiler detaylı şekilde değerlendirilir. Bu aşamada doktor, fiziksel muayene yapmak isteyebilir ve gerekli gördüğü takdirde kan testi ya da diğer tıbbi testleri isteyebilir.
Adölesan döneminde görülen bazı sağlık sorunlarına yönelik tedavi yöntemleri söz konusudur. Örneğin sivilce sorunu ile karşı karşıya kalan bir genç için temizlik, uygun cilt bakımı tedavisi ve bazı ilaçların kullanılması gerekebilir. Ayrıca psikolojik sorunlarla mücadele etmek için terapi ve danışmanlık hizmeti almak son derece önemlidir.
Adölesan döneminde hastalığın teşhisine bağlı olarak tedavi yöntemleri alanında uzman kişi tarafından tavsiye edilir. Sivilce sorunu için ilaç kullanımı ve kişisel temizlik, obezite için sağlıklı beslenme, boy kısalığı ve gelişim geriliği içim ilaç ve takviye edici gıdalar tavsiye edilebilir. Ayrıca psikolojik sorunlarda ise psikolog ve psikiyatr eşliğinde ilaçlar, psikoterapi ya da aile tutumu çok önemli bir konumda yer alır.
Teta Clinic; adölesan döneminde ergenler için etkili tedavi ve terapi yöntemlerini hayata geçiren son derece nitelikli bir kurumdur. Uzun süredir bu alanda hizmet veren Teta Clinic işe ergenlik dönemindeki çocuğunuz için etkili tedavi seçeneklerini değerlendirmek için hemen web sitemizi ziyaret edebilir ve alanında uzman ekibimizle irtibat kurabilirsiniz. Teta Clinic, güven ve huzur ortamında ihtiyacınız olan her tedavi yöntemine erişmenize yardımcı olur.